Arkada ağlayan anne-baba bıraktılar... | M.Fethullah Gülen Hocaefendi
Hizmetten - A podcast by Hizmetten

Categories:
Bu video 11/12/2016 tarihinde yayınlanan " KALBE OKLAR SAPLANIRKEN" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... “Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok.” “Allah’ım! Sen’den istediğim şey ihlastır; amelimde emre itaatteki inceliği anlayarak, sadece ihlas!” Amelde ihlas çok önemlidir. Evet, Üstad’ın ifadesiyle, “İhlası kazanmak çok mühimdir. Bir zerre ihlaslı amel, batmanlarla hâlis olmayana müreccahtır.” İhlas, “rıza”ya sıçramanın çok önemli bir basamağıdır, merdivenidir, helezonudur, asansörüdür; ona bindiğiniz zaman, “rıza” ufkuna yükselirsiniz. وَرِضَاكَ “Sen, benden hoşnut ol!” Burada O’nu hoşnut ettiğin takdirde, öteye kendisinden hoşnut olunan bir kul olarak gidersin. Nefs-i Râdiye, Mardiyye, daha üstü Sâfiye, Zâkiye. Allah’ın razı olduğu bir insan olmak… Allah razı ise, bütün dünya küsse, ehemmiyeti yok; O, kabul etse, bütün dünya reddetse, tesiri yok!.. İhlas Risalesi’ndeki hâlisane ifadelerden dökülen şey bu: “Eğer O razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenâb-ı Hakk’ın rızasını esas maksat yapmak gerektir.” Evet, O, kabul ettikten sonra, isterse, muradının gereği oysa şayet, (“gerek” demek de doğru değil) murâd-ı Sübhânî o istikamette tecelli ediyorsa, siz istemediğiniz halde, halklara da, halka da, insanlara da kabul ettirir. Şahit isterseniz, Hizmet’teki muvaffakiyetlere bakabilirsiniz. O mevzuda bir eğitim görmemiştiniz ne o meselenin pedagojik yönü, ne psikolojik yönü, ne psiko-sosyolojik yönü itibariyle. İnsanlığa açılacaksınız, okullar açacaksınız, yurtlar açacaksınız, üniversiteler açacaksınız; çok farklı kültür ortamlarında yetişmiş ayrı din mensuplarıyla, ayrı mizaç, ayrı mezak, ayrı zevk insanlarıyla karşı karşıya geleceksiniz. Bu mevzuda eğitimin zerresini görmeden dünyanın dört bir yanına açıldınız. Sermaye, şu idi: (O sermayeyi hafife alamam fakat yapılması açısından belki herkesin yapabileceği mahiyette bir şey idi.) إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَيَجْعَلُ لَهُمُ الرَّحْمَنُ وُدًّا “Rahmân, iman edip imanları istikametinde sağlam, doğru, yerinde ve ıslaha yönelik işler yapanlar için (gök ve yer ehlinin gönüllerinde) bir sevgi var edecek (ve onlar, şu anda az ve güçsüz de olsalar, her tarafta kabul görecekler)dir.” (Meryem, 19/96)