Bir ev bırakmadı, Oğlunu nazara vermedi... | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten - A podcast by Hizmetten

Bu video 14/08/2016 tarihinde yayınlanan "“DERDİ DÜNYA OLANIN DÜNYA KADAR DERDİ OLUR!..”" isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada: https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... Müslümanlık, İnsanlığın İftihar Tablosu’nun ve Raşid Halifelerin temsil ettiği hayattır; Müslümanlığın lafını eden ama ondan uzak yaşayanlara inanmayın!.. Hazreti Ebu Bekir efendimiz, Efendimiz’in yanında ikinci derecede efendiler efendisi.. Ona “sıddîk-i ekber” demişler, “en doğru, en doğruların en büyüğü, en doğruların en büyüğü, en doğruların en büyüğü…” Bir gün bir bardak soğuk su veriyorlar. Böyle dudağına götürdüğü zaman, eliyle itiyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyor. (Yâ Rabbî ne olur, o kalbi bize de ver! Bahtına düştük..) Neden sonra soruyorlar: “Yâ emire’l-mü’minin, niye ağlıyorsun?” Diyor ki: “Bir gün Hazret-i Risâletpenâh Efendimiz’in yanında oturuyordum; elleriyle bir şeyi reddediyor ve itiyormuş gibi bir hareket yaptı. Neden sonra dedim ki: Yâ Rasûlullah, ne yaptınız öyle? Buyurdular ki: Dünya, câzibedâr güzellikleriyle, hezâfiriyle temessül etti, karşıma dikildi. (Yalı, villa, yat, gemi, filo, düşünebilirsiniz) Bana kendini kabul ettirmek istedi. Ben de elimin tersiyle ittim, ‘Bana kendini kabul ettiremezsin, git!’ dedim. Döndü bana dedi ki dünya (şahs-ı mânevî olarak) ‘Sana kabul ettiremedim ama senden sonrakilere kabul ettiririm!’ İşte bu soğuk soğuk suyu böyle içmek suretiyle, korktum ki, O’ndan (sallallâhu aleyhi ve sellem) sonrakilerden (dünyanın kendisini kabul ettirdiklerinden) birisi ben olabilirim!..” Ebu Bekir-i Sıddîk diyor bunu.. kurban olayım sana… Ama üç senede Devlet-i Aliyye’nin (ki Devlet-i Aliyye gibi mübarek bir devlet, Râşit halifelerden sonra onun eşi yok) yüz senede yaptığını, “iki sene, üç ay, on küsur gün”de yapmış. Tekrara gerek var mı? “İki sene, üç ay, on küsur gün”de yapmış. Fakat hayret ediyorum, bu yaptığı şeylerden, şu iki buçuk senede yaptığı yüz senelik şeyden, bir tek kelime ile bahsettiğini bilmiyorum. Bir gün bir yerde Siyer ve Meğazi kitaplarında görürseniz, Allah aşkına benim bu merakımı giderme adına söyleyin onu.. “Ben şunu yaptım!” şeklindeki bir tek kelimesini bana söyleyin.. Bir ev bırakmadı.. Oğlunu nazara vermedi, kızını da nazara vermedi. Diyemez miydi, böyle bir sultan, sultanlar sultanı, sultan Süleyman’a bir yönüyle taç giydiren sultanlar sultanı?!.