“Ey Allah'tan korkmayan Tiranlar!“ | M.Fethullah Gülen Hocaefendi

Hizmetten - A podcast by Hizmetten

Bu video 17/01/2016 tarihinde yayınlanan “ALLAH’ADIR TEVEKKÜLÜMÜZ, İTİMADIMIZ!..” isimli bamtelinden alınmıştır. Tamamı burada:https://www.herkul.org/bamteli/bamtel... *Biz Allah’a tevekkül ettik; elinizden geleni ardınıza koymayın!.. *Kur’ân-ı Kerim en korkunç hadiseler karşısında dahi peygamberâne duruşu pek çok misalle anlatır. Bu cümleden olarak; “Onlara Hz. Nuh’un ibret dolu kıssasını (özetle) anlat: O, halkına şöyle demişti: “Ey halkım! Eğer mevcut konumumla aranızda bulunmam ve Allah’ın âyetlerini okuyup onlarla öğüt vermem size ağır geliyorsa, şunu bilin ki ben, yalnızca Allah’a güvenip dayandım. Siz de bir araya gelip, bana karşı nasıl bir yol izleyeceğiniz konusunda anlaşın ve Allah’a ortak tanıdıklarınızı da yardımınıza çağırın. Böyle yapın ki, sonra keşke şöyle yapsaydık, böyle yapsaydık demeyesiniz! Sonra da, bana hiç mühlet vermeden, hakkımdaki hükmünüzü hemen uygulayın!” (Yunus, 10/71) *(Hazreti Nuh aleyhisselam gibi derim.) Ben, yalnızca Allah’a güvendim, dayandım. Bir araya gelip, bana karşı nasıl bir yol izleyeceğiniz konusunda anlaşın ve ortaklarınızı da yardımınıza çağırın. Bütün hilelerinizi, komplolarınızı toplayıp üzerime gelin. İçinizde bir ukde kalmasın; ‘Şunu da yapsaydık!’ demeyecek şekilde, neyiniz varsa, bütün imkanlarınızla gelin ey Robespierre’ler, ey Yezid’ler, ey Haccac’lar, ey Allah’tan korkmayan Tiran’lar!.. *Seyyidinâ Hazreti İbrahim ve ona inananlar Allah’a tevekküllerini şöyle dile getirmişlerdir: “Ey Yüce Rabbimiz, biz yalnız Sana güvenip Sana dayandık. Bütün ruh u cânımızla Sana yöneldik ve sonunda Senin huzuruna varacağız. Ey Ulu Rabbimiz, bizi kâfirlerin imtihanına (baskı, zulüm ve işkencelerine) mâruz bırakma, affet bizi; şüphesiz Sen Azîz ve Hakîm’sin.” (Mümtehine, 60/4-5) *Hazreti İbrâhim, “Rabbim Sana tevekkül oldum, Sana yöneldim, inâbe ettim; sonuçta varış da zaten Sanadır.” diyor. Kendisine karşı komplo ve tuzak fasit dairelerinin birbirini takip ettiği dönemde bütün Nemrut’lara, Robespierre’lere, Yezid’lere karşı meydan okurcasına dimdik duruş örneği sergiliyor. Adeta sonraki nesillere “İşte böyle durun, Allah böyle durmaktan razı oluyor.” diyor. *O tertemiz soluklardan bir başkası (Hazreti Şuayb aleyhisselam) aynı duruşu şu ifadelerle seslendiriyor: “(Siz ne yaparsanız yapın, ne derseniz deyin) biz, Allah’a güvenip dayandık. Ey Rabbimiz! Bizimle şu halkımız arasında hükmünü ver ve hakkı ortaya koy; hiç şüphesiz Sen, gerçeği en doğru ve en hayırlı biçimde ortaya koyansın.” (A’râf, 7/89) O da içini Allah’a karşı böyle döküyor ama dimdik duruyor, eğilmiyor: Allah’a tevekkül oldum, işimi O’na tevekkül ettim. Allahım benimle kavmim arasında fatih Sensin, müfettihu’l-ebvâb Sensin; çöz, açılmayan kapıları çöz, paslanmış bu kilitleri çöz, bir ferec, bir mahreç lütfet!.. Tasalanmayın; Allah bizimle beraberdir!..